FoodieBackpacker’ın Rakı Sofrası
Gezgin aşçı FoodieBackpacker, bize rakı sofranın olmazsa olmazlarını açıklasana.
“FoodieBackpacker akşam yemeklerinde, yemeklerimi rakı ile servis ederim. Onlara mükemmel sunum şeklinin nasıl olduğunu ve biraz rakı biraz su ile karıştırılan rakının olması gereken miktarlarda nasıl hazırlanacağını gösteririm. Rafı sofrasında herkese önce yemeklerinden bir parça almalarını, ardından rakılarından küçük bir yudum almaları gerektiğini söylerim. Bu şekilde hem yemekler hem de rakı daha lezzetli hale geliyor. Çok yemek yerseniz ve ardından rakıyı su gibi içerseniz, ikisinden de hiç keyif almazsınız. Kilit nokta küçük tatlardır.
Peyniri rakıyla seviyorum; bu nedenle, yemek yaparken çok farklı peynirler kullanırım. Humus da, benim için rakı masasında yoğurtlu tatlar kadar olmazsa olmazdır. Baharatlı ve acı biberli tatların yanı sıra kimyonu da ayrı seviyorum. Ana yemeğe bağlı olarak değiştiriyorum; ancak deniz mahsulleri de kırmızı et de sebze de olsa kimyonlu ve acı biberli tatlar rakı ile mükemmel gidiyor.
“Baharatlarım olmadan seyahat edemiyordum"
Kimyon, sumak ve kuru nane başta olmak üzere baharatlarım olmadan seyahat edemiyordum. Bunları Türkiye'den ya İstanbul'daki pazardan ya da mümkünse baharatın merkezi olan Türkiye'nin Doğusundan alıyorum. Kendiminkileri bazı aile fertlerimin yaşadığı yer olan Gaziantep'ten alıyorum; böylece taze taze gönderebiliyorlar. Bunları Gaziantep'ten aldığımda, tatları ve kokuları asla ama asla geçmiyor.
Akşam yemekleri sırasında yapılan uzun sohbetleri gerçekten seviyorum. Yanımda kimse yoksa, çok hızlı yemek yiyorum. Her şeyi beş dakika içinden bitiriyorum. Yanımdan biri varsa sohbet ediyoruz ve çok daha eğlenceli oluyor. Konunun yalnızca yemek yemekle ilgisi yok. Akşam yemekleri sosyal bir aktivitedir; bu nedenle sosyalleşmek ve gün içinde yaptıklarını birileriyle paylaşmak gerçekten önemli."